6 Ağustos 2014 Çarşamba

OKUMA NOTLARI - 2 : ŞEKER PORTAKALI

- Bazı kitapları okuyunca "geç kalınmışlık" duygusunu daha çok hissediyorum. Bugüne kadar okuduğum hiçbir kitabı boş ya da zaman kaybı olarak görmedim, görmeyeceğim de. Çünkü sevmediğim bir yazarın, büyük ihtimalle eleştirebileceğim bir kitabının bile bana çok şeyler katacağını biliyorum. Ama işte yukarıda da dediğim gibi, Şeker Portakalı gibi kitapları okuyunca keşke gidip Dan Brown'ın Dijital Kale'sini ya da Sözlü Dövüş: Kibarca İkna Etme Sanatı gibi (Cem Yılmaz'ın tabiriyle) Migros'ta nişastanın yanında satılan kitapları okuyacağıma bunu okusaydım diye düşünmeden edemiyor insan. Olsun... Demek ki her şeyin bir zamanı var...

- İnanılmaz derecede içten bir hikaye... Ancak beni derinden etkileyen Zeze'nin Portuga ile olan dostluğundan ziyade ablası Gloria ile olan ilişkisi... Herkesin vahşi ve çıkarcı olduğu bir ailede merhametin timsali Gloria... Kendi hayatınızın da mutlaka bir Gloria'sı vardır. 

- Şeker Portakalı ile ilgili meşhur hikaye, kitabın müstehcen ifadeler içerdiği gerekçesiyle zararlı ilan edilmesi... Tamam, kitabın içinde küfür sayılabilecek ifadeler var. Ama daha sonra bunlar telafi ediliyor diğer karakterler tarafından... Zeze'nin söylediği "kıç,popo vs." kelimeleri Portuga düzeltiyor. Yani özellikle tartışmayı başlatan 7.sınıf öğrencisinin velisi bunu biliyor mu acaba? Ya da acaba o veli kitabın tamamını okudu mu? 

- Yine Zeze, "Çıplak bir kadın görmek istiyorum" diye başlayan bir şarkı söylemesi sebebiyle babasından dayak yiyor bir sahnede... Yani, hoş bir örnek olmasa da bu metinden çok rahat bu şarkının çocuklara göre olmadığı sonucuna varılabilir. 

- Yine Zeze kitabın bir yerinde "sevişmeli filme gitmek istediğini" anlatıyor. 

- Bunların haricinde yasak sebebi olacak bir müstehcenlik bulamayınca kafayı Portuga'ya taktım. Dedim herhalde bu ihtiyar hallenecek çocuğa. Ama o da olmadı. 

- Milli Eğitim'in şunu görmesi gerek: Acaba yaptığım iş, verdiğim karar günümüz dünyasıyla çelişiyor mu? 

"O... Çocuğu" yazıyor diye kitabı zararlı bulanlar Kültür Bakanlığı'nın "O... Çocukları" isimli bir filme izin verdiğini bilmiyorlar mı? 

Yine "O... Çocuğu" kelimesine takılanlar söz konusu 7.sınıf öğrencilerinin Facebook'ta paylaştığı her durum cümlesinin sonuna "amk" ifadesini koydukları gerçeğinden haberdarlar mı? 

"Sevişme" kelimesini zararlı bulan zihniyet nasıl olur da bütün AVM'lerde bangır bangır çalan "sevişmeden uyumayalım" şarkısını çocukların duymadıklarını düşünebilirler? Bu nasıl bir aymazlıktır?

"Kıç,popo" gibi kelimeleri kitaplarda görmeye tahammülü olmayanların olduğu bir ülkede TBMM tutanaklarında milletvekillerinin birbirlerine "senin kıçını s.kerim" dediği yazıyor. 

Satır sonuna gelen ve kesme işaretiyle ayrıldığında üst satırda ya alt satırda kalan müstehcen hecenin bile çocukların dikkatini çektiği bir ortamda kitabın içinde müstehcen kelime var diye mızmızlanmak çok komik....

Kitap yasaklayarak hiçbir sonuca varamazsınız... Siz bu ülkeyi güllük gülistanlık yapın, kelimelerini tartışmamız gereken son şey Şeker Portakalı olsun... 

Zeze'ye selam...

Okuma Listesi:

- Güneşi Uyandıralım / Jose Mauro De Vasconcelos
- Deli Fişek / Jose Mauro De Vasconcelos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder